Yeni gezegen sistemleri olduğu sanılan cisimler astronomları da şaşırttı.
Bilim adamları, uzayda şimdiye kadar bilinen gezegen sistemlerinden farklı biçimde hareket eden iki yeni gezegen sistemi buldular.
Bunlardan birinin bünyesinde yer alan esrarengiz dev bir gök cismi, bilim adamlarını şaşkına çevirdi. Bulunan sistemlerin işleyiş tarzı da astronomları şaşırtırken, evrendeki tüm gezegen sistemlerinin birbirine ya da Güneş sistemine benzemediği teorisi ortaya atıldı.
Bilim adamlarının yaptıkları açıklamaya göre, sistemlerden birinde Güneş‘e benzer bir merkez etrafında dönen gezegenlerden biri, hacim olarak Güneş sisteminin en büyük gezegeni olan Jupiter‘den tam 17 kat daha büyük. Bu gökcisminin bir gezegen olduğu kesinleşirse, evrendeki en büyük gezegen keşfedilmiş olacak. Bununla birlikte astronomların bazıları, bunun bir gezegen değil, bir yıldız ya da evrende ilk kez karşılaşılan bir gök cismi olabileceği görüşünü ileri sürüyorlar.
Bilim adamları, HD-168443 adını verdikleri yıldızın çevresinde dönen ve Jüpiter‘den 7 kat büyük bir başka gezegen daha keşfettiler. Bu gezegenin, çevresinde dolaştığı yıldıza, Merkür ve Venüs‘ün Güneş‘e yakın olduğu kadar yakın olduğu da belirlendi. Genelde büyük gezegenler, yıldızdan daha uzak mesafelerde bulunuyorlar. Jüpiter‘den 17 kat büyük olan dev gezegen de yine aynı gezegen sistemi içinde yer alıyor.
Bulunan ikinci sistemde ise normalden biraz daha iri iki gezegen, küçük bir yıldızın etrafında dönüyor. Ancak bu gezegenlerin yörüngeleri, bilim adamlarını hayrete düşürdü. Cünkü senkronize biçimde hareket eden iki gezegenden biri yıldızın çevresindeki yörüngesini 61 günde dolaşırken, diğeri yolculuğunu 30 günde tamamlıyor. Gezegenlerden içeride bulunanının, diğerinden 2 kat daha hızlı döndüğü saptandı.
Güneş sistemine benzemiyorlar
New York Times gazetesi, gezegen sistemlerinin Berkeley üniversitesi astronomlarından Geoffrey Marcy başkanlığındaki bir ekip tarafından keşfedildiğini yazdı. Marcy, gazeteye yaptığı açıklamada, bulunan her iki sisteminin de şimdiye kadar bilinenlerden farklı olduğunu ve Güneş sistemine hiç benzemediğini ifade etti. Bu nedenle bilim adamları, şimdi uzaydaki tüm gezegen sistemlerinin birbirinin aynı olmadığını ve evrende değişikliğin hakim olduğunu düşünmeye başladılar. Bilginler ‘‘Güneş sistemi bir istisna mı oluşturuyor‘‘ sorusunu da sormaya başladılar.
Son buluşlara yol açan gözlemlerin, NASA tarafından finanse edildiği ve Hawaii adasındaki Mauna Kea teleskopu ile San Jose gözlemevindeki teleskop kullanılarak yapıldığı belirtildi.
Bunlardan birinin bünyesinde yer alan esrarengiz dev bir gök cismi, bilim adamlarını şaşkına çevirdi. Bulunan sistemlerin işleyiş tarzı da astronomları şaşırtırken, evrendeki tüm gezegen sistemlerinin birbirine ya da Güneş sistemine benzemediği teorisi ortaya atıldı.
Bilim adamlarının yaptıkları açıklamaya göre, sistemlerden birinde Güneş‘e benzer bir merkez etrafında dönen gezegenlerden biri, hacim olarak Güneş sisteminin en büyük gezegeni olan Jupiter‘den tam 17 kat daha büyük. Bu gökcisminin bir gezegen olduğu kesinleşirse, evrendeki en büyük gezegen keşfedilmiş olacak. Bununla birlikte astronomların bazıları, bunun bir gezegen değil, bir yıldız ya da evrende ilk kez karşılaşılan bir gök cismi olabileceği görüşünü ileri sürüyorlar.
Bilim adamları, HD-168443 adını verdikleri yıldızın çevresinde dönen ve Jüpiter‘den 7 kat büyük bir başka gezegen daha keşfettiler. Bu gezegenin, çevresinde dolaştığı yıldıza, Merkür ve Venüs‘ün Güneş‘e yakın olduğu kadar yakın olduğu da belirlendi. Genelde büyük gezegenler, yıldızdan daha uzak mesafelerde bulunuyorlar. Jüpiter‘den 17 kat büyük olan dev gezegen de yine aynı gezegen sistemi içinde yer alıyor.
Bulunan ikinci sistemde ise normalden biraz daha iri iki gezegen, küçük bir yıldızın etrafında dönüyor. Ancak bu gezegenlerin yörüngeleri, bilim adamlarını hayrete düşürdü. Cünkü senkronize biçimde hareket eden iki gezegenden biri yıldızın çevresindeki yörüngesini 61 günde dolaşırken, diğeri yolculuğunu 30 günde tamamlıyor. Gezegenlerden içeride bulunanının, diğerinden 2 kat daha hızlı döndüğü saptandı.
Güneş sistemine benzemiyorlar
New York Times gazetesi, gezegen sistemlerinin Berkeley üniversitesi astronomlarından Geoffrey Marcy başkanlığındaki bir ekip tarafından keşfedildiğini yazdı. Marcy, gazeteye yaptığı açıklamada, bulunan her iki sisteminin de şimdiye kadar bilinenlerden farklı olduğunu ve Güneş sistemine hiç benzemediğini ifade etti. Bu nedenle bilim adamları, şimdi uzaydaki tüm gezegen sistemlerinin birbirinin aynı olmadığını ve evrende değişikliğin hakim olduğunu düşünmeye başladılar. Bilginler ‘‘Güneş sistemi bir istisna mı oluşturuyor‘‘ sorusunu da sormaya başladılar.
Son buluşlara yol açan gözlemlerin, NASA tarafından finanse edildiği ve Hawaii adasındaki Mauna Kea teleskopu ile San Jose gözlemevindeki teleskop kullanılarak yapıldığı belirtildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder